15 Kasım 2007 Perşembe

Mola-Pegasus

Koç Aliianz'a bir mola verelim ve blog okurlarından Cemal Angün'ün Pegasus Havayolları için yolladığı reklam senaryosuna bakalım, ben beğendim şahsen:) Cemal Bey teşekkürler,Koç Allianz fikirlerinizi de bekliyoruz:)

Güneşli bir gün…Park’ta annesiyle,elinde balonu ile duran çocuğun elinden balonu kurtulur ve göklere doğru uçmaya başlar….Çocuk ve annesi elleriyle gözlerini güneşten koruyarak bakarken,üzgün değil gururludurlar…..Ağlaması gereken küçük çocuk,balona neşeyle el sallar….(Ekran solundan beliren kırmızı ince bir çizgi,balonla birlikte yükselir..)

“Gökyüzünde emniyet sağlanmışsa, oraya yolladıklarımızın arkasından üzülmeyiz”

Altmışlı yaşlarını çoktan geçmiş bir bey,evinin verandasında model uçak hobisi ile meşguldür….Önündeki model Write Kardeşlerin ilk uçtuğu hava aracıdır….Kanadındaki son parçayı da yapıştırır…..Eşinin getirdiği kahveyi yudumlarken,mutlu bir ifade ile gökyüzünü seyreder….(Ekran solunda beliren kırmızı ince çizgi,kahveden çıkan duman ile yukarıya yükselir….-Veya ekran üst sağından,yaşlı beyin beyaz saçlarının arasından yükselir…-)

“’Bizim zamanımızda’ diye başlarız… Bir kahve içimi hızlara ulaşılması düşlenirdi,o zamanlar....”

Varacağı yere doğru hızını kaptırmış giden tren,düz bir tarla yolunda aniden havalanarak,bulutlara doğru yükselir…..(Raylardaki teker gürültüsünün,slow bir müzikle kesilmesi)……Tarlada çalışan terlemiş işçiler,işlerini bırakıp,gökyüzüne süzülen treni izlerler…..Kompartıman penceresinden yolcular onlara el sallarlar…..(Ekran solunda beliren kırmızı ince çizgi,trenle birlikte yükselir…)

“Güvenirliği aynı olan araçlardan vazgeçtiğimizden değil,dünyanın hızına ayak uydurabilmek için yaparız seçimleri….”

Sahilde sabah koşusunu yapan,orta yaşlı bir hanım,bir ara saatine bakar ve hızını artırır…..Nefes nefese kaldığı an,havalanır……Şehir ayaklarının altında kalmıştır….Elektrik direğindeki tamirci,sıva yapan inşaat ustası,arabasının camından sarkıp bakan taksici havalanan kadına şaşırmadan,gülümsemeyle bakarlar…..(Ekran solunda beliren kırmızı ince çizgi,koşucu ile birlikte havalanır…)

“Bazı yolculuklarda,kalburun telleri hesap edilmez….Seyahat edilecek koltuklar, herkes içindir….”

İkramiyesi yüksek bir at yarışı başlar….Atlar ve binicileri çılgın gibi birbirlerini geçmeye çalışmaktadır….Viraj dönülür….Nal sesleri,atların burunlarından çıkan kısa soluklara karışmıştır….Bahisçiler kendilerini kaybetmiş,favori atlarına tezahürat yapmaktadır……(Nal,burun..Nal,burun..Nal,burun…Veeeee…)Finişe az kala,bir baş boyu önde olan at havalanır…….Bahisçiler sevinç içindedir….Şapkalar,bahis kuponları havada uçmaktadır….Şeref Locasında şık giyimli insanlar,ayağa kalkmış gökyüzüne yükselen at ve binicisini alkışlamaktadır……(Ekran solunda beliren,kırmızı ince çizgi,at ile birlikte havalanır,onu sarmalar,başka bir şeye dönüştürür….)

“Bir yolculuk düşünün,nihayetinde alkışlar kopsun….Bir yolcu düşünün zamanında varmanın ve birinci olmanın mutluluğunu gülümsemesiyle anlatsın….Bir Havayolu Şirketi düşünün,tarihteki efsane heybetini,taaa bu günlere taşısın ve herkesin takdirini toplasın….”

Tamamdır Şanlı ülkem….Vakittir….

Gökyüzündeki at,havayolu şirketinin logosuna dönüşür…..

“Türkiye için Yükselme Vakti”

2 yorum:

diLék dedi ki...

yaratıcı olduğun kadar yaratıcılığa da teşvik ediyorsun :)
alkışlar sana ((:

h k dedi ki...

:)))
Teşekkürler dilék:)